2 seslendirme
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam Cevher-i lâmekân benim kevn-i mekâna sığmazam Arş ile ferş-i kâf-i nûn bende bulundu cümle çün Kes sözünü ve epsem ol şerh-i beyâna sığmazam Kevn-i mekândır âyetim zâta gider bidâyetim Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam Kimse gümân ve zann ile olmadı Hakk ile biliş Hakkı bilen bilir ki ben zann ve gümâna sığmazam Sûrete bak ve ma'nîyi sûret içinde kim tanı Cism ile cân benim velî cisme ve câna sığmazam Hem sedefem hem inciyim haşr ve sırât esinciyem Bunca kumâş ve raht ile ben bu dükkâna sığmazam Genc-i nihân benim ben üş ayn-i ayân benim ben üş Gevher-i kân benim ben üş bahre ve kâna sığmazam Gerçi muhît-i a'zâmım âdem adımdır âdemim Tur ile kün fekân benim ben bu mekâna sığmazam Cân ile hem cihân benim dehr ile hem zamân benim Gör bu latîfeyi ki ben dehr ve zamâna sığmazam Encüm ile felek benim vahy ile hem melek benim Çek dilini ve epsem ol ben bu lisâna sığmazam Zerre benim güneş benim çâr ile penc ve şeş benim Sûreti gör beyân ile çünkü beyâna sığmazam Zât ileyem sıfât ile Kadr ileyem Berât ile Gül-şekerem nebât ile beste dehana sığmazam Nâra yanan şecer benim çarha çıkan hacer benim Gör bu odun zebânesin ben bu zebâne sığmazam Şehd ile hem şeker benim şems benim kamer benim Rûh-ı revân bağışlaram rûh-ı revâna sığmazam Tîr benim kemân benim pîr benim civân benim Devlet-i câvidân benim îne ve âna sığmazam Yer ve göğü düzen benim geri dönüp bozan benim Cümle yazı yazan benim ben bu dîvâna sığmazam Gerçi bugün Nesîmî'yem Hâşimî'yem Kureyşî'yem Bundan uludur âyetim âyet ve şâna sığmazam
1 seslendirme
Bir kâmile candan hizmet eylesen Nâr-ı aşka salup pişirir seni Teslim olup her sırrını söylesen Korktuğun yerlerden aşırır seni Yalancı kalleşe hizmet eyleme Mutlak' münâfıkdır ülfet eyleme Harf ile üstüne gelse söyleme İblisden eşeddür şaşırır seni Zahir ilmi çoktur mahlûka satar İllerin bağında şakıyıp öter Yakınına varma yakanı tutar Hakk'ın dergâhından düşürür seni Dilde kavl-i ikrar muhabbet çoktur Zerre Hakk nişanı kalbinde yoktur Bâtını görmezsen deme ki haktır Dar kapta kaynama taşırır seni Noksani sakınıp uyma her cana Bir can içre bin can yeter irfana Kusuru sende bul düşme yabana Nefse uyma yoldan düşürür seni
1 seslendirme
Dost dost diye nicesine sarıldım Benim sadık yârim kara topraktır Beyhude dolandım boşa yoruldum Benim sadık yârim kara topraktır Nice güzellere bağlandım kaldım Ne bir vefa gördüm ne faydalandım Her türlü isteğim' topraktan aldım Benim sadık yârim kara topraktır Koyun verdi kuzu verdi süt verdi Yemek verdi ekmek verdi et verdi Kazma ile dövmeyince kıt verdi Benim sadık yârim kara topraktır Adem'den bu deme neslim' getirdi Bana türlü türlü meyve yetirdi Her gün beni tepesinde götürdü Benim sadık yârim kara topraktır Karnın' yardım kazma ilen bel ilen Yüzün' yırttım tırnak ilen el ilen Yine beni karşıladı gül ilen Benim sadık yârim kara topraktır İşkence yaptıkça bana gülerdi Bunda yalan yoktur herkes de gördü Bir çekirdek verdim dört bostan verdi Benim sadık yârim kara topraktır Havaya bakarsam hava alırım Toprağa bakarsam dua alırım Topraktan ayrılsam nerde kalırım Benim sadık yârim kara topraktır Dileğin varsa iste Allah'tan Almak için uzak gitme topraktan Cömertlik toprağa verilmiş Hakk'tan Benim sadık yârim kara topraktır Hakikat ararsan açık bir nokta Allah kula yakın kul da Allah'a Hakk'ın gizli hazinesi toprakta Benim sadık yârim kara topraktır Bütün kusurlarım' toprak gizliyor Merhem çalıp yaralarım' düzlüyor Kolun' açmış yollarımı gözlüyor Benim sadık yârim kara topraktır Her kim ki olursa bu sırra mazhar Dünyaya bırakır ölmez bir eser Gün gelir Veysel'i bağrına basar Benim sadık yârim kara topraktır
3 seslendirme
Ötme bülbül ötme şen değil bağım Dost senin derdinden ben yana yana Tükendi fitilim eridi yağım Dost senin derdinden ben yana yana Deryadan bölünmüş sellere döndüm Ateşi kararmış küllere döndüm Vakitsiz açılmış güllere döndüm Dost senin derdinden ben yana yana Haberim' duyarsın peyikler ile Yaramı sarsınlar seyikler ile Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile Dost senin derdinden ben yana yana Pir Sultan Abdal'ım doldum eksildim Yemeden içmeden sudan kesildim Zülfün kemendine kondum asıldım Dost senin derdinden ben yana yana
1 seslendirme
Bir kandilden bir kandile atıldım Turab olup yeryüzüne saçıldım Bir zaman Hak idim Hak ile kaldım Gönlüme od düştü yandım da geldim Ezelden evveli bir Hakk'ı bildik Hakk'tan nida geldi Hakk'a Hak dedik Kırklar meydanında yunduk pak olduk İstemem taharet yundum da geldim Şunda bir kardaşla kayda düşmüşem Pirler makamında yunup pişmişem Kırklar meydanında hem görüşmüşem İstemem yanmağı yandım da geldim Şah Hatayi eydür senindir ferman Olursun her kulun derdine derman Güzel şahım sana bin canım kurban İstemez kurbanı kestim de geldim
2 seslendirme
Ey benim divane gönlüm Dağlara düştüm yalınız Bu cefayı kendi özüm Pek mâil gördüm yalınız Dağlar var dağlardan yüce Can mı dayanır bu güce Derdimi üç gün üç gece Söylesem bitmez yalınız Şah'ın ayağına varsam Hayırlı gülbengin' alsam Kızılırmak'a gark olsam Çağlasam aksam yalınız Şahımın ırmağı aktır Lezzeti şekerden çoktur Bir Allah'tan büyük yoktur Hak dedim durdum yalınız Pir Sultan'ım der görenler Pirleri niyaz edenler Üçler kırklar yediler Mürvete geldim yalınız
2 seslendirme
Nasıl yâr diyeyim ben böyle yâre Mecnun edip çöle saldıktan sonra Alemin bağında bülbüller öter Nidem benim gülüm solduktan sonra Coşkun çaylar gibi çağlamayan yâr Gönlünü gönlüme bağlamayan yâr Benim şu hâlime ağlamayan yâr Daha ağlamasın öldükten sonra Karadır kaşların keman istemem Şu gönlümde özge mihman istemem Ölsem de derdime derman istemem Ok vurup sinemi deldikten sonra Pir Sultan Abdal'ım sürem bu yolu İnsan-ı kâmilin olmuşam kulu İster yağmur yağsın isterse dolu Nidem ben ummana daldıktan sonra
2 seslendirme
Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün Dünya kadar malın olsa ne fayda Söyleyen dillerin söylemez olur Bülbül gibi dilin olsa ne fayda Bir gün seni götürürler evinden Hakk'ın kelamını kesme dilinden Kurtulmazsın Azrail'in elinden Türlü türlü yolun olsa ne fayda Sen söylersin söz içinde sözün var Çalarsın çırparsın oğlun kızın var Şu dünyada üç beş arşın bezin var Tüm bedesten senin olsa ne fayda Kul Himmet üstadım gelse otursa Hakk'ın kelâmını dile getirse Dünya benim deyip zapta geçirse Karun kadar malın olsa ne fayda
1 seslendirme
Ezel bahar olmayınca Kırmızı gül bitmez imiş Kırmızı gül bitmeyince Sefil bülbül ötmez imiş Bülbüller gelir ötmeye Güle sarılıp yatmaya Bahçıvan gülü satmaya Gül kadrini bilmez imiş Bağçıvan satma bu gülü Haramdır parası pulu Ağlatma sefil bülbülü Gözyaşını silmez imiş Yılda bir gün ziyan olur Dost yoluna talan olur Bazı insan hayvan olur Hayvan adem olmaz imiş Şah Hatayi'm ölmeyince Tenim turab olmayınca Dost dosttan ayrılmayınca Dost kadrini bilmez imiş